28 Şubat 2019 Perşembe

Hz Muhammedin Güvenilirliği


Örnekler
Gençken  kendisine verilen lakab güvenilirliğinin en büyük delilidir,gençken bu lakabı almak zor olduğu kadar ömür boyu  buna halel getirmeden yaşamakta zordur ve bu zor işi o başarmıştır.

   Safa tepesinde sorduğu soru karşısında insanların düşünmeden evet biz sana inanırız demeleri de onun toplumda ne kadar güvenilir kabul edildiğinin güzel bir kanıtıdır….
Mekkelilier kabenin onarımını birlikte tamamlamışlar bir sorun çıkmamıştı ama acer ül esved taşını yerine koymaya sıra geldiğinde hangi kabile koyacak tartışması yüzünden sorun çıkmıştı adeta savaş çıkacaktı...Bu nedenle bir hakem tayin etmeye karar verdiler.Dendiki haremin kapısından ilk giren hakem olsun....Herkes heyecanla beklemeye başladı acaba gelen kişi kim olacak  kimi kayıracak kimden tarafa olacak...Nihayet hz Muhammed içeri girdi herkes derin bir nefes aldı çünkü herkes emindi ki o kimseyi kayırmaz kimseden tarafa olmadan hakemlik yapardı o Muhammed ül Emin di.
  O kadar güvenilirdi ki hicret edeceği gece düşmanlarının bir çok emanetleri ondaydı düşmanı bile ona güveniyordu...O da o güveni boşa çıkarmadı emanetleri geri vermesi için yatağında Hz Ali'yi  yatırarak ona emanetleri geri verme görevi verdi.


ayet
"İna­nanlar, emanetlerine ve verdikleri sözlere sadakat gösterirler." Mü'minûn suresi, 8)
Hadis
"Mümin, insanların canları ve mallın hakkında kendisine güvendiği kimsedir." (Tirmizî, İman12
Hz. Muhammed şöyle buyurur: "Bana şunlar hakkında söz verin, ben de size cenne­ti müjdeleyeyim:
*   Konuştuğunuz zaman doğru konuşun!
*   Söz verdiğiniz zaman sözünüzü yerine getirin!
*   Size emanet edileni koruyun!..." (Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/323

12 Şubat 2019 Salı

din dersi ilahileri

din dersi ilahileri isimli oynatma listemizi hazırladık
Özellikle küçük yaştaki izleyicilerimize kliplerimizi dinletmek isteyen büyüklerin çok işine yarayacak .Bu sayede kenarda başka videolar reklamlar olmayacak.
  Listedeki ilahilerden bazıları:  islamın şartı beştir,imanın şartı 6 dır 6 ilahisi,peygamberi görmek için,yemekten önce bismillah,birsin allahım,camiye gidiyorum,yüce kitabım,12 dir namazın farzı,rabbim sana çok şükür,bismillah,peygamberler ilahisi.

En uzun ve kapsamlı Yeni oynatma listemiz hepsi ilahi kliplerinden oluşan dev oynatma listesi tam 35 klibimiz bir arada. BURAYA TIKLAYIN

11 Şubat 2019 Pazartesi

İyilik yapmak ve güzel ahlak


Güzel ahlak her din gibi İslam dininin de nihai amacıdır.Bütün ibadetler insanın güzel ahlaklı yani kamil olgun insan olmasına yöneliktir.Kimi  oruç gibi nefsimizi terbiye ederek kimi namaz gibi kötülklerden uzak utarak kimisi hac gibi empati duygumuzu geliştirerek bizi güzel ahlaklı yapma yolunda eğitir donatır.O yüzden dir ki peygamberimiz ‘’Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere görevlendirdim buyurmuştur.
  Güzel ahlak deyince kapsamı çok geniş bir konudan bahsediyoruz.Sabırdan tutun cesarete saygıya kadar çok geniş bir yelpaze.Bu yazımızda iyilikten kısaca bahsedeceğiz.İyilik yap iyilik bul derken atalarımız herhalde sadece bu dünyadaki karşılığından bahsetmiş olmasa gerek.Zira iyiliğin karşılıksız yapılanı makbul olduğu gibi ahrette de karşılığı vardır.Bir iyiliğin ahlaki olabilmesi için karşılıksız ve iyilik niyetiyle yapılmış olması gerekir.Karşılıksız olsa bile bir fiil iyilik niyetine yapılmamışsa güzel ahlak  anlamında değer taşımaz.Mesela yoldan taşı alıp kenara atan bir kişi bunu insanlar rahatsız olmasın diye yapmışsa güzel ahlaktır.Ama yoldan taşı alayımda şu adama atarım niyetiyle atıpta tutturamamışsa ahlaken iyi sayılmaz.Dinimizde iyiliğe sadaka da denebilir zira bir tebessümle de olsa birini sevindirmek sadaka sayılmıştır.Aşağıda  basit bir işle bir gurup çocuğun sevindirilmesine güzel bir örnek var Bir tebessümlük sadaka videosu dindersi kanalı


(Kim ki bir müslümanın sıkıntısını giderip, onu sevindirse, Allahü teâlâ da  kıyamette en sıkıntılı anlarda, onu sıkıntılardan kurtarır.) [Buhari]
(Müslüman, müslümanın kardeşidir. Onu incitmez, üzmez. Birisi bir müslümanın aybını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamette onun ayıplarını, kabahatlerini örter.) [Buhari]
(Her bir  iyilik sadakadır.) [Tirmizi]
Kâfir-mümin herkese, hatta bütün hayvanlara  ve bitkilere merhamet etmek gerekir! Peygamber efendimiz, (Merhametli olmayan imanlı olmaz) buyurunca, Eshab-ı kiram sual etti:
– Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz.
– Bir arkadaşa merhamet kâfi değildir. Bütün mahlukata merhametli olmak gerekir. [Taberani
sordum sarı çiçeğe ilahisi yeni klip çocuklar için

Ayrıca iyilik ettiğimiz birisi bize kötülük yapsa bile ona iyilik edebilmeliyiz

Bir başka iyilik videosu örneği indirmek isterseniz linke tıklayınız
küçük bir iyilik videosu

7 Şubat 2019 Perşembe

Selamsız olmaz

Bugün twitter da gündem olmuş

Doğrusu 25 Ekim  belki ama insanlarımız bir selamı çok görmememişler gündem yapmışlar TWİTER DA. :)



madem,, selam olsun kelamdan anlayan yüreklere.



Evet selam kökünden gelen islamda selam a önem verilmemesi düşünülemez elbet.
Hatta Müslümanlar için 365 gün de denilebilir :)
Esselamualeykum.Selam vermek sünnet almak farz cümlesi hadis midir bilinmez ama dinimizde selamlaşma teşvik edilmiştir. ve şu ayeti düşündüğümüzde pekala farzdır
“Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır.” (Nisa Suresi, 86)
Selamın karşılığını güzeliyle vermek, tam anlamıyla alçakgönüllü, hoşgörülü olma ve kibirlenmemenin  ifadesidir. Cahiliyenin kötü ahlak yapısında ise, verilen  selamı almamak, duymazdan gelmek vb tavırlar karşı tarafa üstünlük gösterisi olarak yapılır.
 İslam'da ise müslümanlar arasında böyle bir üstünlük anlayışı, değerlendirme şekli asla yoktur. Konumu  mevkii rütbesi ne olursa olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için Kuran'dan bir emirdir. 

  “... Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız.” (Nur Suresi, 61) 

Ayette blirtildiği gibi akıl kullanılır ve bu sözün manası  düşünülürse verilen selamla şunlar gerçekleşmiş olur: En önemlisi rabbimizin ayetle farz kıldığı bir emir ,yerine getirilmiş olur. Ayrıca  Allah'ın barış ve esenlik veren manaısndaki  "Selam" ismi anılmış olur. Müminler bu vesileyle sık sık birbirlerine en güzel dilekte bulunup karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarını pekiştirirler. Birlikte Allah'ı anmış olurlar ve bir cennet tavrı olan selamlaşmayla ahirete duydukları özlemi ifade ederler. Selam sözü, aralarındaki güvenin ve esenliğin de bir ifadesi olur. 
Selam ile ilgili bir çok hadis vardır birisi

Müslümanın Müslüman üzerindeki altı haktan biri de selam vermektir.)[Müslim] 


Biz de selamla ilgili çocuklar için bir klip yapmıştık





Ne demişti Barış manço
 Selam vermeyene adam denir mi !
o zaman selamların en güzeli gelsin 
esselamü aleyküm ve rahmetullahi..

4 Şubat 2019 Pazartesi

En büyük kim Allah ilahisi

Günde beş kere okunan ezanda ve her farz namaz için getirilen kamette altışar defa “Allahu ekber” ifadesi yer alır. 
imanın şartı altı ilahisinde olduğu gibi ilk şart Allaha iman  Allaha imanın gereği de en büyük Allah demek ve buna gönülden inanmak.Herşeyin sahibi ve yaratıcısı Allah tabiki en büyüktür.Bunun ifadesi de ALLAHÜ EKBER dir.  Allahı en büyük kabul eden bir insan tabi ki ona teslim olur onun kurallarına tabi olmayı kabul eder.Bunu da Kelime i şehadetin ilk bölümünde ifade eder namazın başında ALLAHÜ EKBER  diyerek ve ellerini kaldırarak gösterir.İşte en büyük kim allah en güzel kim allah diyen bu şarkıda da ona inanan kişinin onun emrettiği kurallara uyması gerektiği anlatılıyor, hak yememek güzel davranmak sözünde durmak, hesap vereceğini bilmek.en büyük kim allah bağışlayan allah ilahisi bunu yapmayanların acınacak durumda olduğunu  anlatıyor. Hakk’ı bilmez, vah vah


Cimri vermez, vah vah
Sözde durmaz, vah vah
Bakar görmez, vah vah
Cennet ucuz değil vallah

En büyük kim, Allah
En güzel kim, Allah
Esirgeyen, Allah
Bağışlayan, Allah

Hakk’a uymaz, vah vah
Yerde doymaz, vah vah
Komşu bilmez, vah vah
Sanki ölmez, vah vah
Sen de öleceksin vallah

En büyük kim, Allah
En güzel kim, Allah
Esirgeyen, Allah
Bağışlayan, Allah

Hakk’tan korkmaz, vah vah
Bencil sevmez, vah vah
Vurdumduymaz, vah vah
Sanki bilmez, vah vah
Hakk’a hesap vardır vallah

En büyük kim, Allah
En güzel kim, Allah
Esirgeyen, Allah
Bağışlayan, Allah

größte wer Allah. wer ist der schönste?Allah, who is the most beautiful Allah,who is the biggest? Allah,qui est le plus grand Allah



Peygamber Efendimiz ilk gelen vahiyle Cenab-ı Hakkı ululama, O’nu her şeyin üstünde tutma, en yüce varlık olarak kabul etme konusunda emrolunmuştur. Hz. Muhammed’e ilk vahiy Hira Dağı’nda inmiştir. “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir alaktan yarattı, oku, Rabbin kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren en büyük kerem sahibidir.” (Alâk, 1-5)  Tüm namazlarda (başlama) tekbiri farzdır. Çünkü Allah u Teâlâ “Rabbini yücelt” (el-Müddessir, 3) buyurmuştur.

Allah’ın yüceliğini ve sonsuz gücünü şu ayet ne güzel belirler: “Allah bir şeyin olmasını dilediği zaman, O’nun emri sadece “Ol” demektir. O da hemen oluverdi.” (Yâsîn, 82). Şu ayet-i kerime de müminleri Allah’ı yüceltmeye teşvik etmektedir:

3 Şubat 2019 Pazar

Hayat ve Ölüm gerçeği


İnsanlık tarihinde ölüm hakikati hep en büyük gerçek olmuştur.
Bazen eceliyle bazen bir sebeple gelir insan ölüm Bu sebepler hastalık  trafik kazası gibi sebepler olabilir.İster dünyanın en azimli en güçlü insanı olun azimli  demişken  vahim bir olay
sonucu Ampüte Milli Takım Kaptanımız Osman ÇAKMAK’ın annesi Sultan Çakmak vefat etti, babası Ömer Çakmak hastanede tedavi altında. Sultan Çakmak'a Allah'tan rahmet, baba Ömer Çakmak'a acil şifalar diliyoruz.milli sporcumuz ve aile fertlerine sabırlar diliyoruz.
Öldükten sonra dirilme, haşr ve ahiret inacı i, cahiliye dönemi insanlarının da ciddî problemi olmuş ve hatta Rasulullah’a (asm) gelerek, çürümüş kemik parçalarını göstererek, ‘Çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ diye sormuşlardır.
Ölüm gerçeğini i anlamak, varlığı, hayatı anlamakla ilgilidir Hayatın anlamını, varlığının hakikatini, kendi varlığını çözen ve idrak eden insan, ölüm gerçeğini  anlayacak, gerekli dersler çıkaracaktır.
 Aslında doğduğu gün insan ölüme adım atmıştır. Nefisler bu kadar yakın ve bu kadar gerçek olan hakikate bir o kadar uzaktır.
Peygamberimiz ne güzel tarif etmiş hayat ve ölümü 

 Schopenhouer’un ölümle ilgili şu tesbiti dikkat çekicidir: “Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker. Nihâî zafer ölümün olacaktır. Çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnız kısa bir süre için oynar. 

Bununla birlikte hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle devam ederiz. 
Tıpkı sonunda patlayacağından emin olsak da olabildiğince uzun ve büyük bir sabun köpüğünü üflememiz gibi.”
İnsan ölüm gerçeğini üzerine hiç almak istemez. Hep başkalarına geleceğini sanır, fakat çember daralmaya başlayınca, yani bir bir gördüğümüz, tanıdığımız simalar o uzun sefere gidince, bir an durur ve düşünürüz. Faniliği ve ölümlü olduğumuzu tam hissedecekken, yine nefis oyunlarını oynamaya başlar ve tekrar dünyaya, faniliğe dalar.
Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i şerifinde, “Ölümden sonra olacakları bildiğiniz gibi, hayvanlar da bilselerdi, yemek için semiz hayvan bulamazdınız” demiştir. 
Ölüm, ömrün, varlığın sonu değildir. Varlığın her ânında sonun yakınında olmak demektir. Zira kalbimiz her vuruştan sonra saniyenin altıda biri kadar dinlenir. Yani günde yüz bin defa çarpan kalp, dört saat ölerek durmaktadır. Bu ölüm, yüz bin taksitle olduğu için biz bunu anlamayız. 
İşte biz insanlar gün içinde arzular, emeller, hırslar, istekler yumağı halinde iken, taksitler halinde ‘ölmeden evvel ölebilmek’ hakikatini bulabilsek, hayat daha anlamlı olacaktır. 
Ölüm gelecek bir nokta değil, belki de arkamıza dönüp baktığımızda geride kalan hayatımızdır. Ölüm rabıtasının ehl-i tarikat ile ehl-i hakikat arasındaki farkı bu noktadır. Ehl-i tarikat hayalen istikbale giderler. 
Ehl-i hakikat  ise her geçen dakikanın, her geçen saatin, senenin, yüzyılın, medeniyetin ölümlerini tefekkür eder ve gelecekte de kendi cenazesini, asrının cenazesini ve bir parça daha gitse dünyanın ve kâinatın cenazesini anında müşahede eder.



Meşhur dizi Kurtlar vadisinde de Necati Şaşmaz ölümle başlamıyor muydu diziye her halü karda ölüm hem bir son hem bir başlangıçtır.Allah ölümünde hayırlısını versin 


1 Şubat 2019 Cuma

sordum sarı çiçeğe ilahisi yeni klip çocuklar için

Şiirden öncelikle anlayacağımız eğer insan yunus kadar  kalbini temizler ibadetlerini yapar virdini eksik etmezse çiçeklerle de hayvanlarla da atomlarla da konuşur.Böyle bir insanda kimseyi , hiç bir şeyi incitmez çevresine asla zarar vermez.
Bu şiirin bir bölümüyle çocuklar tarafından söylenmiş ilahiye yaptığımız klip şurada




Koro değil de tek çocuktan dinlemek isterseniz klibi şurada



Çocuklar için olması nedeniyle şiirde asıl vurgulanan yerler ilahide yok


Şiirin aslı şöyledir

Sordum sarı çiçeğe: Benzin neden sarıdır? 
Çiçek eydür: Ey derviş ahım dağlar eritir.
Yine sordum çiçeğe: Size ölüm var mıdır?
Çiçek eydür: Ey derviş ölümsüz yer var mıdır!
Yine sordum çiçeğe: Kışın nerde olursuz?
Çiçek eydür: Ey derviş kışın türab oluruz.
Yine sordum çiçeğe: Tamu'ya girer misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş, ol münkirler yeridir.
Yine sordum çiçeğe: Uçmak'a girer misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Uçmak âdem şehridir.
Yine sordum çiçeğe: Gül sizin neniz olur?
Çiçek eydür: Ey derviş gül Muhammed teridir
Yine sordum çiçeğe: Âdem’i bilir misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Âdem binde biridir.
Yine sordum çiçeğe: Kırkları bilir misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Kırklar Allah yâridir.
Yine sordum çiçeğe: Rengi kanden alırsız?
Çiçek eydür: Ey derviş ay ile gün nurudur.
Yine sordum çiçeğe: Boynun neden eğridir?
Çiçek eydür: Ey derviş kalbim Hakk'a doğrudur.
Yine sordum çiçeğe: Atan anan var mıdır?
Çiçek eydür: Ey derviş bu ne aceb sorudur!
Yine sordum çiçeğe: Sen Kâbe’yi gördün mü?
Çiçek eydür: Ey derviş Kâbe Allah evidir.
Yine sordum çiçeğe: Bahçene girsem nola?
Çiçek eydür: Ey derviş kokla beni geri dur.
Yine sordum çiçeğe: Sen Sırat'ı gördün mü?
Çiçek eydür: Ey derviş cümlenin ol yoludur.
Yine sordum çiçeğe: Gözün neden yaşlıdır?
Çiçek eydür: Ey derviş bağırcığım başlıdır.
Yine sordum çiçeğe: Yunus'u bilir misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Yunus Kırklar yâridir.
YUNUS EMRE

 şiirde: Çiçek, hayatın, dinin ve kâinatın sırrını çözmüş  bir arif özelliği  taşır.
Sarı çiçeğin" benzi sarı olmasına bakılıp  Bir insan gibi ele alınarak, onun Allah’a âşık ve günahlarından dertli bir varlık olduğu anlamı veriliyor.
Derviş, bir ümitle, çiçeğin ölümsüzlüğü bulduğunu ümit etmiştir Fakat aldığı cevap gerçeği yüzüne çarpar Çiçek de ölmektedir kışları ise toprak olmaktadır.İnsanın ölümünü ve Ahirette dirilişine de güzel bir örnek vermektedir.Ki bu örnek Kurandaki ahiretle ilgili ayetlerle de uyumludur.