Bir bayram hatırası
Talha
yaramazlığıyla tanınan ama arkadaşlarınca çok sevilen bir çocuktu.En büyük
hayali mağaza vitrininde görüp beğendiği ayakkabıları ve arkadaşınınki gibi ,o
güzel okul çantasını almaktı.Bunun hayalini kurarken aklına bir şey geldi.Bayrama
kadar para biriktirecekti…..Bu fikrini çok beğendi ve hemen
uygulamaya koyuldu…..Zaten dinimiz tutumlu olmayı tavsiye etmiyor muydu…..
öğretmeni Süreyya hoca da paramızı gereksiz yere harcamayalım demiyor muydu
zaten.
Hemen kumbarasını masasına koyup Süreyya hocadan
başka kimsenin okuyamadığı yazısıyla bayram hediyesi yazdı.Disleksi mi dipleksi
mi öyle bir şey diyordu doktor ona. Süreyya hoca kumbarasını görünce hayırdır ne hediyesi diye sordu .Hani geçen gün eve dönerken sizin evin ordaki mağazada bir
ayakkabı göstermiştim ya, işte onu alacağım
bir de eymenin çantası var ya işte onlardan alacağım bayrama dedi,ama kimseye söylemeyin olur mu diye de rica etti.
O
parayla ayakkabıyı giyip çantasını taktığı günü hayal ediyordu.
Aradan
günler geçti ve bayram günü yaklaştı . hiç aksatmadan para koyduğu için Tahmin
ettiği gibi kumbara dolmuştu .Hemen o mağazaya gitmek için yola çıktı, kimseye
söylemedi çünkü kendi kendine birşeyler
başarabileceğini ispatlamak istiyordu.
Mağazaya
giderken sokakta bir kedi gördü çok sevimli bir kediydi ve kendisine
miyavlıyordu.Hayvanları özellikle kedileri çok seven Talha
kediye yaklaşıp onu okşamaya başlamıştı kiiii…. Kedinin üzerinde lekeler
gördü bazı yerlerinde tüyleri dökülmüştü onu doktora götürmeliyim diye hiç
tereddüt etmeden kucağına alıp bir elinde kumbara bir elinde kedi ,hızlı
adımlarla yürümeye başladı.Tam da o sırada Süreyya hoca oradan geçiyordu ki
Talha nın telaşlı telaşlı hemde elinde kediyle gittiğini görünce meraklandı.
Talha sokak hayvanlarıyla ilgilenen veterinerin yerini de biliyordu vlerine de yakındı zaten.Kediyi tedavi eden veteriner ona faturayı da verdi endişeyle faturaya bakan Talha gözlerine inanamadı kumbarasının hepsini verse ancak karşılıyordu ücreti.Bir taraftan kediye bir taraftan kumbarasına bakıyordu.Ama o sırada Süreyya hocanın derste anlattığı bir konuyu hatırladı. Çok sevdiği peygamberimizin kedileri çok sevdiği hatta bir sahabeye kedi babası anlamına gelen Ebu Hureyre lakabını takdığını anlatmıştı Ve en önemlisi peygamberimizin merhametini hatırladı.Hiç düşünmeden kumbarayı veterinere uzattı.Veteriner aferin sana koca kalpli çocuk diyerek başını okşadı. Ama sonra şimdi o ayakkabıyı nasıl alacağım diye düşünmeye başladı ister istemez….sık sık böyle dalardı ….Adeta kabus görüyordu yanı başına gelen ayakkabısı ondan kaçıyor ve o bir türlü yakalıyamıyordu
devamı videomuzda