Gençken
kendisine verilen lakab güvenilirliğinin en büyük delilidir,gençken bu
lakabı almak zor olduğu kadar ömür boyu
buna halel getirmeden yaşamakta zordur ve bu zor işi o başarmıştır.
Safa
tepesinde sorduğu soru karşısında insanların düşünmeden evet biz sana inanırız
demeleri de onun toplumda ne kadar güvenilir kabul edildiğinin güzel bir
kanıtıdır….
Mekkelilier kabenin onarımını birlikte tamamlamışlar bir sorun çıkmamıştı ama acer ül esved taşını yerine koymaya sıra geldiğinde hangi kabile koyacak tartışması yüzünden sorun çıkmıştı adeta savaş çıkacaktı...Bu nedenle bir hakem tayin etmeye karar verdiler.Dendiki haremin kapısından ilk giren hakem olsun....Herkes heyecanla beklemeye başladı acaba gelen kişi kim olacak kimi kayıracak kimden tarafa olacak...Nihayet hz Muhammed içeri girdi herkes derin bir nefes aldı çünkü herkes emindi ki o kimseyi kayırmaz kimseden tarafa olmadan hakemlik yapardı o Muhammed ül Emin di.
O kadar güvenilirdi ki hicret edeceği gece düşmanlarının bir çok emanetleri ondaydı düşmanı bile ona güveniyordu...O da o güveni boşa çıkarmadı emanetleri geri vermesi için yatağında Hz Ali'yi yatırarak ona emanetleri geri verme görevi verdi.
ayet
"İnananlar, emanetlerine ve verdikleri sözlere sadakat
gösterirler." Mü'minûn suresi, 8)
Hadis
"Mümin, insanların canları ve mallın hakkında kendisine
güvendiği kimsedir." (Tirmizî, İman12
Hz. Muhammed şöyle buyurur: "Bana şunlar hakkında söz
verin, ben de size cenneti müjdeleyeyim:
*Konuştuğunuz zaman doğru konuşun!
*Söz verdiğiniz zaman sözünüzü yerine getirin!
*Size
emanet edileni koruyun!..."(Ahmed
bin Hanbel, Müsned, 5/323
din dersi ilahileri isimli oynatma listemizi hazırladık
Özellikle küçük yaştaki izleyicilerimize kliplerimizi dinletmek isteyen büyüklerin çok işine yarayacak .Bu sayede kenarda başka videolar reklamlar olmayacak.
Listedeki ilahilerden bazıları: islamın şartı beştir,imanın şartı 6 dır 6 ilahisi,peygamberi görmek için,yemekten önce bismillah,birsin allahım,camiye gidiyorum,yüce kitabım,12 dir namazın farzı,rabbim sana çok şükür,bismillah,peygamberler ilahisi.
En uzun ve kapsamlı Yeni oynatma listemiz hepsi ilahi kliplerinden oluşan dev oynatma listesi tam 35 klibimiz bir arada. BURAYA TIKLAYIN
Güzel ahlak her din gibi İslam dininin de nihai
amacıdır.Bütün ibadetler insanın güzel ahlaklı yani kamil olgun insan olmasına
yöneliktir.Kimi oruç gibi nefsimizi
terbiye ederek kimi namaz gibi kötülklerden uzak utarak kimisi hac gibi empati
duygumuzu geliştirerek bizi güzel ahlaklı yapma yolunda eğitir donatır.O yüzden
dir ki peygamberimiz ‘’Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere görevlendirdim
buyurmuştur.
Güzel ahlak deyince
kapsamı çok geniş bir konudan bahsediyoruz.Sabırdan tutun cesarete saygıya
kadar çok geniş bir yelpaze.Bu yazımızda iyilikten kısaca bahsedeceğiz.İyilik
yap iyilik bul derken atalarımız herhalde sadece bu dünyadaki karşılığından
bahsetmiş olmasa gerek.Zira iyiliğin karşılıksız yapılanı makbul olduğu gibi ahrette
de karşılığı vardır.Bir iyiliğin ahlaki olabilmesi için karşılıksız ve iyilik
niyetiyle yapılmış olması gerekir.Karşılıksız olsa bile bir fiil iyilik
niyetine yapılmamışsa güzel ahlak anlamında değer taşımaz.Mesela yoldan taşı alıp
kenara atan bir kişi bunu insanlar rahatsız olmasın diye yapmışsa güzel
ahlaktır.Ama yoldan taşı alayımda şu adama atarım niyetiyle atıpta
tutturamamışsa ahlaken iyi sayılmaz.Dinimizde iyiliğe sadaka da denebilir zira
bir tebessümle de olsa birini sevindirmek sadaka sayılmıştır.Aşağıdabasit bir işle bir gurup çocuğun
sevindirilmesine güzel bir örnek var Bir tebessümlük sadaka videosu dindersi
kanalı
(Kim ki bir müslümanın sıkıntısını giderip, onu
sevindirse, Allahü teâlâ da kıyamette en
sıkıntılı anlarda, onu sıkıntılardan kurtarır.) [Buhari]
(Müslüman, müslümanın kardeşidir. Onu incitmez,
üzmez. Birisi bir müslümanın aybını, kusurunu örterse, Allahü teâlâ, kıyamette
onun ayıplarını, kabahatlerini örter.) [Buhari]
(Her bir iyilik sadakadır.) [Tirmizi]
Kâfir-mümin herkese, hatta
bütün hayvanlara ve bitkilere merhamet
etmek gerekir! Peygamber efendimiz, (Merhametli olmayan imanlı olmaz) buyurunca, Eshab-ı
kiram sual etti: – Ya Resulallah, hepimiz merhametliyiz. – Bir arkadaşa merhamet kâfi
değildir. Bütün mahlukata merhametli olmak gerekir. [Taberani
sordum sarı çiçeğe ilahisi yeni klip
çocuklar için
Evet selam kökünden gelen islamda selam a önem verilmemesi düşünülemez elbet. Hatta Müslümanlar için 365 gün #DünyaSelamlaşmaGünü de denilebilir :)
Esselamualeykum.Selam vermek sünnet almak farz cümlesi hadis midir bilinmez ama dinimizde selamlaşma teşvik edilmiştir. ve şu ayeti düşündüğümüzde pekala farzdır “Bir selamla selamlandığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz, Allah herşeyin hesabını tam olarak yapandır.” (Nisa Suresi, 86) Selamın karşılığını güzeliyle vermek, tam anlamıyla alçakgönüllü, hoşgörülü olma ve kibirlenmemenin ifadesidir. Cahiliyenin kötü ahlak yapısında ise, verilen selamı almamak, duymazdan gelmek vb tavırlar karşı tarafa üstünlük gösterisi olarak yapılır. İslam'da ise müslümanlar arasında böyle bir üstünlük anlayışı, değerlendirme şekli asla yoktur. Konumu mevkii rütbesi ne olursa olsun, kendisine verilen bir selamı almak her mümin için Kuran'dan bir emirdir. “... Evlere girdiğiniz vakit, Allah tarafından kutlu, güzel bir yaşama dileği olarak birbirinize selam verin. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklar, umulur ki aklınızı kullanırsınız.” (Nur Suresi, 61)
Ayette blirtildiği gibi akıl kullanılır ve bu sözün manası düşünülürse verilen selamla şunlar gerçekleşmiş olur: En önemlisi rabbimizin ayetle farz kıldığı bir emir ,yerine getirilmiş olur. Ayrıca Allah'ın barış ve esenlik veren manaısndaki "Selam" ismi anılmış olur. Müminler bu vesileyle sık sık birbirlerine en güzel dilekte bulunup karşılıklı sevgi ve kardeşlik bağlarını pekiştirirler. Birlikte Allah'ı anmış olurlar ve bir cennet tavrı olan selamlaşmayla ahirete duydukları özlemi ifade ederler. Selam sözü, aralarındaki güvenin ve esenliğin de bir ifadesi olur. Selam ile ilgili bir çok hadis vardır birisi Müslümanın Müslüman üzerindeki altı haktan biri de selam vermektir.)[Müslim] Biz de selamla ilgili çocuklar için bir klip yapmıştık
Ne demişti Barış manço Selam vermeyene adam denir mi ! o zaman selamların en güzeli gelsin esselamü aleyküm ve rahmetullahi..
Günde beş kere okunan ezanda ve her farz namaz için getirilen kamette altışar defa “Allahu ekber” ifadesi yer alır. imanın şartı altı ilahisinde olduğu gibi ilk şart Allaha iman Allaha imanın gereği de en büyük Allah demek ve buna gönülden inanmak.Herşeyin sahibi ve yaratıcısı Allah tabiki en büyüktür.Bunun ifadesi de ALLAHÜ EKBER dir. Allahı en büyük kabul eden bir insan tabi ki ona teslim olur onun kurallarına tabi olmayı kabul eder.Bunu da Kelime i şehadetin ilk bölümünde ifade eder namazın başında ALLAHÜ EKBER diyerek ve ellerini kaldırarak gösterir.İşte en büyük kim allah en güzel kim allah diyen bu şarkıda da ona inanan kişinin onun emrettiği kurallara uyması gerektiği anlatılıyor, hak yememek güzel davranmak sözünde durmak, hesap vereceğini bilmek.en büyük kim allah bağışlayan allah ilahisi bunu yapmayanların acınacak durumda olduğunu anlatıyor. Hakk’ı bilmez, vah vah
Cimri vermez, vah vah Sözde durmaz, vah vah Bakar görmez, vah vah Cennet ucuz değil vallah En büyük kim, Allah En güzel kim, Allah Esirgeyen, Allah Bağışlayan, Allah Hakk’a uymaz, vah vah Yerde doymaz, vah vah Komşu bilmez, vah vah Sanki ölmez, vah vah Sen de öleceksin vallah En büyük kim, Allah En güzel kim, Allah Esirgeyen, Allah Bağışlayan, Allah Hakk’tan korkmaz, vah vah Bencil sevmez, vah vah Vurdumduymaz, vah vah Sanki bilmez, vah vah Hakk’a hesap vardır vallah En büyük kim, Allah En güzel kim, Allah Esirgeyen, Allah Bağışlayan, Allah größte wer Allah. wer ist der schönste?Allah, who is the most beautiful Allah,who is the biggest? Allah,qui est le plus grand Allah
Peygamber Efendimiz ilk gelen vahiyle Cenab-ı Hakkı ululama, O’nu her şeyin üstünde tutma, en yüce varlık olarak kabul etme konusunda emrolunmuştur. Hz. Muhammed’e ilk vahiy Hira Dağı’nda inmiştir. “Yaratan Rabbinin adıyla oku. O, insanı bir alaktan yarattı, oku, Rabbin kalemle öğreten, insana bilmediğini bildiren en büyük kerem sahibidir.” (Alâk, 1-5) Tüm namazlarda (başlama) tekbiri farzdır. Çünkü Allah u Teâlâ “Rabbini yücelt” (el-Müddessir, 3) buyurmuştur. Allah’ın yüceliğini ve sonsuz gücünü şu ayet ne güzel belirler: “Allah bir şeyin olmasını dilediği zaman, O’nun emri sadece “Ol” demektir. O da hemen oluverdi.” (Yâsîn, 82). Şu ayet-i kerime de müminleri Allah’ı yüceltmeye teşvik etmektedir:
İnsanlık tarihinde ölüm hakikati hep en büyük gerçek olmuştur.
Bazen eceliyle bazen bir sebeple gelir insan ölüm Bu sebepler hastalık trafik kazası gibi sebepler olabilir.İster dünyanın en azimli en güçlü insanı olun azimli demişken vahim bir olay sonucu Ampüte Milli Takım Kaptanımız Osman ÇAKMAK’ın annesi Sultan Çakmak vefat etti, babası Ömer Çakmak hastanede tedavi
altında. Sultan Çakmak'a Allah'tan rahmet, baba Ömer
Çakmak'a acil şifalar diliyoruz.milli sporcumuz ve aile fertlerine sabırlar diliyoruz.
Öldükten
sonra dirilme, haşr ve ahiret inacı i, cahiliye dönemi insanlarının da ciddî
problemi olmuş ve hatta Rasulullah’a (asm) gelerek, çürümüş kemik parçalarını
göstererek, ‘Çürümüş kemikleri kim diriltecek?’ diye sormuşlardır.
Ölüm
gerçeğini i anlamak, varlığı, hayatı anlamakla ilgilidir Hayatın anlamını,
varlığının hakikatini, kendi varlığını çözen ve idrak eden insan, ölüm gerçeğini
anlayacak, gerekli dersler çıkaracaktır.
Aslında
doğduğu gün insan ölüme adım atmıştır. Nefisler bu kadar yakın ve bu kadar
gerçek olan hakikate bir o kadar uzaktır. Peygamberimiz ne güzel tarif etmiş hayat ve ölümü
Schopenhouer’un
ölümle ilgili şu tesbiti dikkat çekicidir: “Aldığımız her nefes bizi sürekli
etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker. Nihâî zafer ölümün olacaktır. Çünkü
doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce
onunla yalnız kısa bir süre için oynar.
Bununla
birlikte hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve özenle
devam ederiz.
Tıpkı
sonunda patlayacağından emin olsak da olabildiğince uzun ve büyük bir sabun
köpüğünü üflememiz gibi.”
İnsan
ölüm gerçeğini üzerine hiç almak istemez. Hep başkalarına geleceğini sanır,
fakat çember daralmaya başlayınca, yani bir bir gördüğümüz, tanıdığımız simalar
o uzun sefere gidince, bir an durur ve düşünürüz. Faniliği ve ölümlü olduğumuzu
tam hissedecekken, yine nefis oyunlarını oynamaya başlar ve tekrar dünyaya,
faniliğe dalar.
Peygamber
Efendimiz (asm) bir hadis-i şerifinde, “Ölümden sonra olacakları bildiğiniz
gibi, hayvanlar da bilselerdi, yemek için semiz hayvan bulamazdınız”
demiştir.
Ölüm,
ömrün, varlığın sonu değildir. Varlığın her ânında sonun yakınında olmak
demektir. Zira kalbimiz her vuruştan sonra saniyenin altıda biri kadar
dinlenir. Yani günde yüz bin defa çarpan kalp, dört saat ölerek durmaktadır. Bu
ölüm, yüz bin taksitle olduğu için biz bunu anlamayız.
İşte
biz insanlar gün içinde arzular, emeller, hırslar, istekler yumağı halinde
iken, taksitler halinde ‘ölmeden evvel ölebilmek’ hakikatini bulabilsek, hayat
daha anlamlı olacaktır.
Ölüm
gelecek bir nokta değil, belki de arkamıza dönüp baktığımızda geride kalan
hayatımızdır. Ölüm rabıtasının ehl-i tarikat ile ehl-i hakikat arasındaki farkı
bu noktadır. Ehl-i tarikat hayalen istikbale giderler.
Ehl-i
hakikat ise her geçen dakikanın, her geçen saatin, senenin, yüzyılın,
medeniyetin ölümlerini tefekkür eder ve gelecekte de kendi cenazesini, asrının
cenazesini ve bir parça daha gitse dünyanın ve kâinatın cenazesini anında
müşahede eder.
Meşhur dizi Kurtlar vadisinde de Necati Şaşmaz ölümle başlamıyor muydu diziye her halü karda ölüm hem bir son hem bir başlangıçtır.Allah ölümünde hayırlısını versin
Şiirden öncelikle anlayacağımız eğer insan yunus kadar kalbini temizler ibadetlerini yapar virdini eksik etmezse çiçeklerle de hayvanlarla da atomlarla da konuşur.Böyle bir insanda kimseyi , hiç bir şeyi incitmez çevresine asla zarar vermez.
Bu şiirin bir bölümüyle çocuklar tarafından söylenmiş ilahiye yaptığımız klip şurada
Koro değil de tek çocuktan dinlemek isterseniz klibi şurada
Çocuklar için olması nedeniyle şiirde asıl vurgulanan yerler ilahide yok
Şiirin aslı şöyledir Sordum sarı çiçeğe: Benzin neden sarıdır?
Çiçek eydür: Ey derviş ahım dağlar eritir.
Yine sordum çiçeğe: Size ölüm var mıdır?
Çiçek eydür: Ey derviş ölümsüz yer var mıdır!
Yine sordum çiçeğe: Kışın nerde olursuz?
Çiçek eydür: Ey derviş kışın türab oluruz.
Yine sordum çiçeğe: Tamu'ya girer misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş, ol münkirler yeridir.
Yine sordum çiçeğe: Uçmak'a girer misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Uçmak âdem şehridir.
Yine sordum çiçeğe: Gül sizin neniz olur?
Çiçek eydür: Ey derviş gül Muhammed teridir
Yine sordum çiçeğe: Âdem’i bilir misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Âdem binde biridir.
Yine sordum çiçeğe: Kırkları bilir misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Kırklar Allah yâridir.
Yine sordum çiçeğe: Rengi kanden alırsız?
Çiçek eydür: Ey derviş ay ile gün nurudur.
Yine sordum çiçeğe: Boynun neden eğridir?
Çiçek eydür: Ey derviş kalbim Hakk'a doğrudur.
Yine sordum çiçeğe: Atan anan var mıdır?
Çiçek eydür: Ey derviş bu ne aceb sorudur!
Yine sordum çiçeğe: Sen Kâbe’yi gördün mü?
Çiçek eydür: Ey derviş Kâbe Allah evidir.
Yine sordum çiçeğe: Bahçene girsem nola?
Çiçek eydür: Ey derviş kokla beni geri dur.
Yine sordum çiçeğe: Sen Sırat'ı gördün mü?
Çiçek eydür: Ey derviş cümlenin ol yoludur.
Yine sordum çiçeğe: Gözün neden yaşlıdır?
Çiçek eydür: Ey derviş bağırcığım başlıdır.
Yine sordum çiçeğe: Yunus'u bilir misiz?
Çiçek eydür: Ey derviş Yunus Kırklar yâridir.
YUNUS EMRE
şiirde: Çiçek, hayatın, dinin ve kâinatın sırrını çözmüş bir arif özelliği taşır.
Sarı çiçeğin" benzi sarı olmasına bakılıp Bir insan gibi ele alınarak, onun Allah’a âşık ve günahlarından dertli bir varlık olduğu anlamı veriliyor.
Derviş, bir ümitle, çiçeğin ölümsüzlüğü bulduğunu ümit etmiştir Fakat aldığı cevap gerçeği yüzüne çarpar Çiçek de ölmektedir kışları ise toprak olmaktadır.İnsanın ölümünü ve Ahirette dirilişine de güzel bir örnek vermektedir.Ki bu örnek Kurandaki ahiretle ilgili ayetlerle de uyumludur.
“–O kimse yine kötülük yaparsa ne
yaparsınız?” buyurdular. Ashâb, yine iyilik edeceklerini bildirdiler.
Efendimiz - S.A.V.-
“–Tekrar size kötülükte bulunursa ne
yaparsınız?” buyurunca, ashâb-ı kirâm başlarını aşağı indirdiler, bir cevap
veremediler.
Sonra Hazret-i Ali
-radıyallâhu anh- geldi. Rasûl-i Ekrem Efendimiz:
“–Yâ Ali, birisine iyilik etsen, o da
sana kötülük yapsa, sen ne yaparsın?” buyurdular. Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-,
iyilikle mukâbele edeceğini söyledi. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- aynı
soruyu yedi kere tekrarlamasına rağmen Hazret-i Ali hepsine de:
“–Yine iyilik
yaparım.” diye cevap verdi. Sonra ilâve ederek:
“O kimseye, ben iyilik yaptıkça o bana
hep kötülükle karşılık verse, ben yine de ona iyilik yaparım.” dedi.
Bunun üzerine peygamberimiz işte bu imanın en üstün derecesidir buyurdu.
------------
İslam dini öyle esnek ve evrensel bir dindir ki herkese göre çözümler sunar.
Yukardaki olayda sahabelerin yaptıkları da doğrudur Hz Alininki de.Hatta bunun yerine daha ilk kötülüğünde onunla ilişkiyi kesme ,Rabbim acizim fakirim Sen bilirsin ne yaparsan şeddeli ver deme,
Bir insana iki kere güvenmem kötülük yapmam ama ona göre davranırım mesafe her zaman iyidir demek gibi seçenekler de doğrudur.Yalnız aynıyla mukabele etme işi bazen hukuksal yolla yapılabilir buna dikkat etmelidir. konuyla ilgili videomuzu izlemek isterseniz
NAMAZIN FARZLARI
içinden olanlar altı :iftitah (açılış başlangıç) tekbiri,Kıyam kıraat ruku
sucud (2 secde) kade-i ahire
dışından olanlar altı:Hadesten teharet,necasetten teharet,setr-i
avret,istikbal-i kıble ,vakit,niyet,
DIŞINDAKİ FARZLAR
Gusul ve namaz abdestinin farzlarını öğreten ilahi
için tıklayınız
neden secde değil de sucud kullanılmış diye çok soruluyor:arapçada kelimelerin çoğuluna genelde u ...eklenir.. kitap- kütub-kütüphane gibi......Namazda da tek değil birden fazla secde yapıldığı için secde değil secdeler anlamına gelen sucud ifadesi kullanılmış
Namaz
dinin direğidir diyen peygamberimiz namazın 7 yaşından itibaren çocuklara da
kıldırılmaya teşvik edilmesini istemiştir.Bu şarkı ve kliple Çocuklarımız
namazı severek öğrenecekler. 12dir namazın farzı ilahisiyle Namazın Farzlarını
içindekiler ve dışındakileri ayırabilecek şekilde anlamlarını da bilerek
öğrenecekler. 12dir namazın farzı diyerek namaz kılmaya istekli hale
gelecekler.
12dir namazın farzı ilahisi 5-10 yaş düzeyi için hazırlanmakla birlikte orta
okulda derslerde de kullanımı uygundur.
Kişi hacca arefe gününden önce
gitmişse arefe günü mekke dışına çıkarak mikat yerlerine gider
Mikat her ülke için belirlenmiş ihrama girme yerlerine denir
İhrama girmeden önce beden bakımı ve temizliği yapılır. Mümkünse
gusledilir veya abdest alınır daha sonra ihram elbisesi giyilir Kerâhet vakti değilse, iki rek‘at ihram namazı kıldıktan sonra niyet ve telbiye yapılarak ihrama girilir. erkeklerinki iki parçadır erkekler, üzerlerindeki
bütün giysilerden soyunup izâr ve ridâ denilen iki parça ihram örtüsüne,
usulüne göre sarınırlar. Başları açık, ayakları çıplaktır. Ancak ayaklarına
topukları ve mümkün olduğunca üzerleri açık ayakkabı veya terlik
giyebilirler. Kadınların ihram elbisesi şöyledir :Kadınlar
normal elbise ve kıyafetlerini değiştirmezler. Onların her türlü giyim eşyası,
kapalı ayakkabı, çorap ve eldiven giymelerinde bir sakınca yoktur. Yalnızca
yüzlerini örtmemeleri gerekir.
Kırân haccı yapmak isteyenler ise, “Allahım, senin rızânı kazanmak için umre ve hac yapmak istiyorum. Bunların edâsında bana kolaylık ver ve her ikisini de kabul buyur!” diyerek hem umre, hem de hacca niyet edip telbiye söylerler.Çünkü arefeden önce ihramdan çıkıp tekrar girecekelerdir. Temettu‘ haccı yapacak olanlar,
“Allahım, senin rızânı kazanmak için umre yapacağım, onu bana kolaylaştır ve
benden kabul eyle!” diyerek sadece umreye niyet eder ve telbiye yaparlar. Çünkü
arefeden önce ihramdan çıkıp tekrar gireceklerdir.
İfrad haccı yapacak olanlar, “Allahım, senin rızânı kazanmak için haccetmek istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve kabul buyur!” diyerek sadece hacca niyet eder ve telbiye yaparlar.
Niyet ve telbiyenin
yapılmasıyle ihrama girilmiş ve ihram yasakları başlar. Telbiye, tekbir, tehlîl
ve salavât-ı şerife söyleyerek yolculuğa devam edilir. Telbiye, ihram süresince
sık sık söylenir. Özellikle zaman, mekân ve durumda yenilik ve değişiklik
olduğunda, yokuşta, inişte, kafilelere rastlayışta, farz namazlardan sonra,
seher vakitlerinde söylenmelidir. Telbiyeyi her söyleyişte üç defa tekrarlamak,
sonra tekbir, tehlîl ve salavât-ı şerife okumak müstehaptır. Telbiye hacda
bayramın ilk günü Akabe Cemresi’ne taş atmaya başlamakla, umrede ise, umre tavafına
başlamakla biter; daha sonra yapılmaz. Mekke’de kalınacak yere yerleşip
mümkünse boy abdesti, değilse abdest alındıktan sonra telbiye söylenerek
Harem-i şerif’e gidilir. Beytullah görülünce üç defa tekbir ve tehlîl getirilip
dua edilir. Farz namaz kılınmıyorsa hemen tavafa başlanır.
b) İfrad haccında ilk yapılacak
tavaf “kudüm tavafı”, temettu‘ ve kırân haccında ise “umre tavafı”dır.
Temettu‘ ve kırân haccında umre
tavafından sonra umrenin sa‘yi yapılacağı için tavafta “ıztıbâ‘” ve “remel”
yapılır. İfrad haccında ise, şayet hac sa‘yi kudüm tavafını takiben
yapılacaksa, tavafta ıztıbâ‘ ve remel yapılır, aksi halde yapılmaz. Müsait yer
varsa, makam-ı İbrâhim’in arkasında, orada yer yoksa, uygun başka bir yerde
tavaf namazı kılınıp dua edildikten ve zemzem içildikten sonra temettu‘ ve
kırân haccı yapanlar umre sa‘yini; ifrad haccı yapanlar ise, isterlerse hac
sa‘yini yaparlar.
İfrad haccı yapanlar, hac
sa‘yini ister yapsınlar ister yapmasınlar tıraş olmazlar ve ihramdan çıkmazlar,
ihramlı olarak kalırlar.
Temettu‘ haccı yapanlar mîkatta
sadece umreye niyet ettikleri için umrenin sa‘yi tamamlanınca, tıraş olup
ihramdan çıkarlar. Tekrar hac için ihrama girinceye kadar Mekke’de ihramsız
kalırlar. 8 Zilhicce (terviye) günü veya isterlerse daha önce hac için tekrar
ihrama girerler. Hac için ihrama girdikten sonra yapacakları nâfile bir tavafı
takiben isterlerse hac sa‘yini Arafat’a çıkmadan önce yapabilirler. Bu
takdirde, ziyaret tavafından sonra sa‘y yapmazlar.
Kırân haccı yapanlar, ihrama
girerken hacca da niyet ettikleri için umre sa‘yindan sonra tıraş olmazlar ve
ihramdan çıkmazlar. Bunlar umre sa‘yi bitince, gerekiyorsa biraz dinlendikten
sonra ayrıca kudüm tavafı yapıp tavaf namazını kılarlar. Hac sa‘yini isterlerse
bu kudüm tavafının arkasından, isterlerse ziyaret tavafından sonra yaparlar.
Peşinden sa‘y yapılacak tavafta ıztıbâ‘ ve ilk üç şavtta remel yapılır.
c) İster ifrad, ister temettu‘,
ister kıran yapsınlar, bütün haccedenler terviye (8 Zilhicce) günü Mekke’den
ayrılıp Mina’ya veya Arafat’a geçerler.
Hacc da gidilen yerler ve hac mekanlarını gösteren harita
d) Hac görevlerinin yapıldığı
Günler
Hac görevleri yoğun olarak 8-13
Zilhicce arasındaki altı gün içinde eda edilir. Bu günlerden her birinde
yapılan menâsik özetle şöyledir:
1- Terviye günü (8 Zilhicce)
Arefeden bir gün önceki gün demektir
İster ifrad, ister temettu‘,
ister kırân haccı yapsınlar, bütün haccedenler terviye günü sabah namazından
itibaren Mina’ya veya Arafat’a intikale başlarlar. Terviye günü öğle namazından
arefe günü sabah namazına kadarki beş vakit namazı Mina’da kılmak ve geceyi
orada geçirip güneş doğduktan sonra Arafat’a hareket etmek sünnettir.
2- Arefe günü (9 Zilhicce) ilk
farz olan vakfe yapılır
Arafat’ta zeval vaktine kadar
çadırlarda dinlenilir ve ibadetle meşgul olunur. Zeval vaktinden sonra,
mümkünse gusledilir. Öğle ve ikindi namazları cem‘-i takdîm ile kılındıktan
sonra vakfe yapılır. Bütün gün telbiye, tekbir, tehlîl, zikir, tesbih,
salavât-ı şerife, dua, namaz-niyaz, tövbe-istiğfar, Kur’ân-ı Kerîm tilâveti
gibi ibadetlerle değerlendirilir. Resûlullah “Bugün gözüne, kulağına ve diline
sahip olanın geçmiş günahları bağışlanır” (Müsned, I, 329, 356) buyurmuştur.
Güneş battıktan sonra akşam namazı kılınmadan Arafat’tan Müzdelife’ye intikal
başlar. Akşam ve yatsı namazları, yatsı vakti girdikten sonra, Müzdelife’de
cem‘-i tehîr ile kılınır. Bayram gecesi burada ibadet ve istirahatle geçirilir.
Şeytan taşlamada kullanılmak için yeteri kadar taş toplanır.
3- Bayramın ilk günü (yevm-i
nahr; 10 Zilhicce)
a) Vakti girince sabah namazı
Müzdelife’de erkence kılınır. Namazdan sonra ortalık aydınlanıncaya kadar vakfe
yapılır. Dua, niyaz ve istiğfar edili Ortalık iyice aydınlanınca, güneş
doğmadan Mina’ya hareket edilir.
b) Mina’da Akabe Cemresi’ne
gidilir. Her birinde “Bismillâhi Allahüekber, rağmen li’ş-şeytâni ve hizbih”
denilerek yedi taş atılır. İlk taşın atılması ile telbiye biter. Bundan sonra
artık telbiye yapılmaz.
c) Daha sonra Harem bölgesi
sınırları içinde kurban kesilir veya vekâlet yolu ile kestirilir. Temettu‘ ve
kırân haccı yapanların şükür kurbanı kesmeleri vâciptir İfrad haccı yapanların
kurban kesmeleri gerekmez; isterlerse nâfile olarak keserler.
d) İhramdan çıkış :
İfrad haccı yapanlar Akabe Cemresi’ne taş attıktan sonra; temettu‘ ve kırân
haccı yapanlar ise kurbanlarını da kestikten veya kestirdikten sonra, saç
tıraşı olup ihramdan çıkarlar.
Böylece cinsel ilişki dışındaki diğer bütün ihram yasakları Cinsel ilişkiyle
ilgili yasak ise ancak ziyaret tavafı yapılınca kalkar. Haccedenler bizzat
kendi saçlarını kesebilecekleri gibi birbirlerini de tıraş edebilirler. Tıraş
olabilecek duruma gelmiş olan bir ihramlının henüz kendisi tıraş olmadan başka
bir ihramlıyı tıraş etmesinde bir sakınca yoktur.
e) Aynı gün imkân olursa,
Mekke’ye inilerek ziyaret tavafı yapılır Daha önce hac sa‘yini yapmamış olanlar
ziyaret tavafından sonra hac sa‘yini de yaparlar. Ziyaret tavafının bayramın
ilk günü yapılması efdaldir. O gün yapılamazsa daha sonra yapılır. Bu tavafın
en geç bayramın 3. günü güneş batmadan önce yapılması Ebû Hanîfe’ye göre vâcip,
diğer müctehidlere göre ise sünnettir.
f) Ziyaret tavafı bayramın ilk
günlerinde yapılmışsa, tavaftan sonra tekrar Mina’ya dönüp şeytan taşlama
günlerinde Mina’da gecelemek, Hanefîler’e göre sünnet, diğer üç mezhepte ise
vâciptir.
4- Bayramın 2, 3 ve günleri
(11, 12 ve 13 Zilhicce)
a) Bayramın 2 ve günleri zeval
vaktinden sonra sırayla Küçük, Orta ve Akabe cemrelerine yedişer taş atılır.
Küçük ve Orta cemrelere taş attıktan sonra uygun bir yere çekilerek dua edilir.
Akabe Cemresi taşlandıktan sonra ise dua için artık durulmayıp orası hemen
terkedilir. Bu iki gün zevalden önce “şeytan taşlama” yapılmaz.
b) Bayramın 4. günü cemrelere
taş atmayacak olanların, o gün fecr-i sâdıktan yani tan yeri ağarmaya
başlamadan önce Mina’dan ayrılmış olmaları gerekir. Bunların 3. gün henüz güneş
batmadan Mina sınırları dışına çıkmaları sünnet; güneş battıktan sonra
ayrılmaları mekruhtur. 4. gün tan yeri ağarmaya başlamadan Mina’dan ayrılmamış
olanların o gün de her üç cemreye yedişer taş atmaları gerekir. Ancak Ebû
Hanîfe’ye göre, 4. gün taşların fecr-i sâdıktan itibaren zevalden önce atılması
da câizdir. 4. gün taşlar atıldıktan sonra Mina’dan Mekke’ye inilir.
c) Başka
ülkelerden gelenler, Mekke’den ayrılmadan önce vedâ tavafı yaparlar. Böylece
hac tamamlanmış olur.
Haccın yapılışını öğrenmek
isterseniz linkimiz burada https://dindersivideolari.blogspot.com/2019/01/haccn-yapilisi.html
videosunu izlemek isterseniz youtube kanalımıza burada
https://youtu.be/x4Pn6cbBDwk
Haccın farzlarını ve yaparken sıralamayı unutmamak için kodlamaların yeraldığı esprili videomuz yayında
HAC KİMLERE FARZDIR
Hac Kimlere Farzdır?
1. Müslüman Olmak
2.Akıllı ve buluğ çağına girmiş olmak
3. Hür Olmak Özgür olmayan (esir, mahpus vb.) kimse için, özgürlüğünü kazanana dek hac farz değildir.
4. Dinen Zengin sayılmak Zorunlu ihtiyaçları haricinde hacca gidip dönünceye dek kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu ailesinin geçinebileceği maddi güce sahip olmak.
5. Sağlıklı Olmak Hac farizasının bir kimseye farz olabilmesi için o kimsenin bedenen bu ibadeti yapmaya gücü yetmesi gerekir. Hac ibadetini bedenen yapamayacak kadar hasta olan kimse için hac, farz değildir. Ancak hac ibadetinin geciktirilmemesi ve özellikle yaşlılık dönemlerine bırakılmaması gerekir.
6. Yol Güvenliğinin Bulunması Haccın bir mümine farz olabilmesi için yol güvenliğinin olması gerekmektedir.
7. Haccın Vaktine Yetişmek Bir Müslüman’a hac farz olabilmesi için haccın eda edileceği vakte yetişmiş olması gerekir.
8. Kadınlarda Can, Mal ve Namus Güvenliğinin Sağlanmış Olması Hanefi ve Hanbeli mezheplerine göre bir kadının haccedebilmesi için kendisine refakat edecek eşi veya bir mahreminin olması gerekmektedir. Eşi vefat etmiş veya eşinden boşanmış kadınların iddet sürelerini doldurmuş olmaları gerekmektedir.
5- Veda tavafı yapmak.
6- Kurban Kesmek
İhram, , kendini mahrum etmek, haram kılmak, hürmet edilen zamana ve
mekâna girmek, saygı duymak anlamlarına gelir. Terim olarak ise ihram, hac veya
umre yapmaya niyet eden kişinin, normal zamanlarda serbest olan fiil ve
davranışları hac ve umre süresince kendi nefsine haram kılmasıdır
Niyet ve telbiye, ihramın rükünleridir. Bir kimse niyet etmeden ve telbiye
getirmeden yalnız beyaz giysi giyerek ihrama girmiş olmaz.
Haccın sünnetleri HACCIN SÜNNETLERİ:
1-İhrama girerken gusül abdesti
veya normal abdest almak.
2- İhram giyince iki rekât
namaz kılmak.
3- İhram için beyaz ve temiz
olan, iki parçadan ibaret izar ve rida denilen kıyafeti giymek.
4- İhramdan önce gülyağı gibi
hoş koku sürünmek.
5- İhramdan sonra her fırsatta
telbiye getirmek.
6- Salât ve selamdan sonra
Allah Teâlâ’ya yalvarmak.
7- Telbiyelerden sonra
Peygamber efendimize olabildiğince salat ve selam okumak.
8- Mekke’de bulunduğu süre de
müsait olunduğunda nafile olarak tavaf etmek.
9- Mekke-i mükerreme’ye
girmeden önce yıkanmak ve gündüz vakti girmek.
10- Afakî olanlar (mikat
dışından gelenler) için kudüm tavafı etmek.
11- Ziyaret tavafının ilk üç
şavt’ında erkeklerin remel yapmaları.
12- Ziyaret tavafında
erkeklerin ıztıba etmeleri ( tavafa başlamadan önce, omuza alınan örtüye sağ
koltuğun altından geçirerek sol omuz üzerine atmaları.)
13- Zilhicce’nin sekizinci günü
güneşin doğmasından sonra Mekke’den Mina’ya çıkmak ve o gece Mina’da kalmak.
4- Zilhicce’nin dokuzuncu günü
güneşin doğmasından sonra Mina’dan Arafat’a çıkmak.
15- Safa ile Merve arasında
sa’y ederken oradaki iki yeşil direk arasını erkeklerin koşarak geçmeleri ve
sonra yavaşlamaları.
16- Arafat ve Müzdelife’de
kılınan namazlarda yalvarıp yakararak dua etmek.
17- Güneşin batmasından sonra
Arafat’tan Müzdelife’ye inmek.
18- Kurban bayramının ilk
gününde bir hutbe okumak veya dinlemek.
23- Veda tavafından ve iki
rekât namazdan sonra Zemzem suyundan, Kâbe’ye bakarak ayakta bakarak doyasıya
içmek.
24- Medine-i münevvere’ye
giderek Peygamber efendimiz (s.a.v)’i ziyaret etmek.
—————
Hacca Giderken Yanımıza Almamız
Gerekenler Dikkat etmemiz gerenler
1-Bavulunuza renkli bantlarla
işaret koyun ya da renkli bir şey bağlayın, bavulunuzun diğerlerinden ayırt
edilmesini, kolay tanınmasını sağlayın. Bavulun üzerine ad, adres, nerede
kaldığınızı ve telefonunuzu yazın.
2-Boynunuza asacağınız bir para
kesesinin içine otelin adı ve adres bilgilerini içeren bir kartı, para
kesesinin içine koyun.
3-Sabahları ve geceleri Medine
serin olur bir adet hırka alınız.
4- Cebinize sığacak kadar küçük
bir namazlık alınız.
5- Küçük, boyundan askılı bir
çanta alınız. Bu çantanın içine dua kitabı, telefon ve şarj aleti bulundurun.
Telefonu uluslararası aramalar için açtırınız.
6- Pasaportu yanınızda
taşımayın otelde kalsın. Ya da sizi getiren kafileye teslim edin. Pasaport
otele girişte gerekli olur.
7- Kadınların başörtüsü pamuk
olmalı. Beyazı tercih edin.
8- Kullandığınız ilaçlar varsa
bunları unutmayın yanınızda olsun. Ağrılar için krem alınız.
9- Saatinizi alınız.
10- Ağrı kesici, antibiyotik ve
yara bandı alınız.
11- İç çamaşırı, çorap fazla
alınız.
12- Rahat ve topuk kısmı
yumuşak olan bir terlik alınız.
13- Güneş gözlüğü alınız. Her
yerde güneş ışığına maruz kalacağınız için iyi bir güneş gözlüğüne ihtiyaç
hissedeceksiniz.
14- Kokusuz sabun, pişik kremi
alınız.
15-Tavaf için, tavaf terliği
alınız. Deri olanı tercih ediniz.
16- Banyo havlusu, peçete
alınız. Eğer ki kalacağınız otel bunları karşılıyorsa, gerek olmaz ama her otel
aynı olmadığı için, kalacağınız otele göre gerekli olabilir.
17- Diş macunu ve diş fırçası
alınız.
18- Bulantı hapı alınız. Suudi
Arabistan bir petrol ülkesidir. Bu yüzden elektrik, su ve diğer ihtiyaçlar için
fazla sayıda jeneratörler kullanılır. Bu jeneratörlerde benzin kullanıldığından
ve araçların egzoslarından dolayı da çok yerde kokular insanları rahatsız
edebiliyor. Bu durumlara hassasiyetiniz varsa, bulantı hapı bulundurmanızda
fayda vardır.
19- Piknik poşeti alınız. Boş
poşet kirlileri koymak için yararlı olacaktır.
20- İhram kıyafetlerini, mümkün
olduğu hafif ve dayanıklı olabileceklerden seçiniz.
21- İhramdan çıktığınızda,
kullanabileceğiniz küçük bir makas alınız.
22- Yiyecek olarak dondurulmuş
ve kurutulmuş yiyecekler alabilirsiniz. Gerçi orada yiyecek sıkıntısı olmuyor
ama yine de özel yiyeceğiniz varsa alabilirsiniz.
23- Yüz için güneş koruyucu
alınız.
24- Para
olarak yanınıza bir miktar harçlık alınız. Türk parasını her yerde Riyal’e
çevirebiliyorsunuz, sıkıntı olmuyor. -------- Telbiye sözleri “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk. Lebbeyke lâ şerike leke Lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülke. Lâ şerike lek.” (Manası: Allah’ım! Davetine sözümle ve özümle koşup geldim! Emrin başımın tacı! Emret Allah’ım! Senin emrine başımı ve gönlümü koydum! Davetine tekrar tekrar icabet ettim! Senin benzerin, şerikin ve ortağın yoktur! Allah’ım, bütün varlığımla sana yöneldim! Muhakkak ki hamd de, nimet de, mülk de yalnız Sana mahsustur! Senin ortağın ve şerikin yoktur!)