Ramazan ve oruç konusu ramazan tayfadan görüntülerle ve ramazan şarkısından kesitlerle anlatılıyor .Animasyonlu video
Rafadan
tayfa top patladı dan görüntüler var video içinde
Ramazan hicri takvimin
dokuzuncu ayıdır. Toplumumuzda Recep ve Şaban’la birlikte “3 aylar” olarak bilinen aylardandır. Ramazan ayının İslam dininde çok
özel bir yeri vardır. Çünkü bu ay oruç ayıdır ve Kur’anı Kerim bu
ayda indirilmeye başlanmıştır.
Hz. Muhammed (s.a.v.) bir hadisinde “Mübarek Ramazan ayı size
geldi. Yüce Allah bu ayda size oruç tutmayı farz kıldı. Bu ayda sema (cennet)
kapıları açılır, cehennem kapıları ise kapanır…” buyurmuştur. Bir diğer
hadisinde ise “Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu
tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.” buyurarak Ramazan ayının önemine dikkat
çekmiştir.
İslam’a göre akıllı ve ergenlik çağına gelmiş Müslümanların yapmakla yükümlü olduğu ibadetlerden
biri de oruç tutmaktır. Oruç,
Allah rızası için tan yerinin ağarmasından başlayarak güneş batıncaya kadar gün
boyu yemekten ve içmekten uzak durarak yapılan bir ibadettir.
Kur’an-ı
Kerim’de oruç ibadetinin farz olduğu: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten
sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz
kılındı.” ayetiyle ifade edilmiştir. Farz olan orucun zamanı ise “Öyleyse
içinizden kim bu aya (Ramazan’a) ulaşırsa onu oruçla geçirsin…” ayetinde belirtildiği
gibi Ramazan ayıdır.
Hz.
Peygamber, Ramazan ayında her zamankinden daha fazla Kur’an okumuş ve
Müslümanlara da bunu tavsiye etmiştir. Bu yüzden Ramazan ayına Kur’an ayı da
denir. Müslümanlar da bu ayda Kur’an-ı Kerim’i daha çok okur ve
anlamaya çalışırlar. Oruç tutan insan her şeyden önce
Allah rızası için ibadet etmiş olmanın, kulluğunu yerine getirmenin ve
nimetlere şükretmenin huzurunu yaşar. Ayrıca oruçluyken açlık ve susuzluk çeken
bir Müslüman, bu sıkıntıları yaşayan çaresiz insanların halini daha iyi anlar.
Kendini onların yerine koyma becerisi kazanır. Yardıma ihtiyacı olan bu
kimselere karşı daha duyarlı olur. Onlara yardım etmek için elinden geleni
yapar. Bir Müslümanın orucunu bozacak şu davranışlardan sakınması gerekir:
• Bilerek bir şey yiyip içmek.
• Ağza giren yağmur, kar veya doluyu bilerek
yutmak.
• Dişler arasında sahurdan kalan nohut tanesi
büyüklüğündeki bir yiyecek artığını yutmak.
Bir kimse oruçlu olduğunu unutarak yiyip içerse
orucu bozulmaz. Fakat oruçlu olduğunu hatırladığı anda yiyip içmeyi bırakması
gerekir
oruç
tutmak isteyenler gecenin bir bölümünde kalkar ve yemek yerler. Yenilen bu
yemeğe sahur
yemeği denir. Bu yemeğin
yendiği zaman ise sahur
vakti olarak
isimlendirilir. Sahur
yemeği Müslüman için oruca bir hazırlık ve berekettir. Hz. Muhammed (s.a.v.)
sahuru “mübarek yemek” olarak isimlendirmiş ve “Sahur yemeği yiyin. Çünkü sahur
yemeğinde bereket vardır.’’ buyurarak Müslümanları sahura kalkmaya teşvik
etmiştir.
Sahur vakti günün
aydınlanmaya başlamasıyla (tan yerinin ağarmasıyla) son bulur. Orucun
başladığı bu vakte imsak adı verilir. İmsak, bir şeyden el
çekmek, kendini tutmak ve sakınmak demektir. İmsak vaktinden sonra hem orucu
bozan durumlardan hem de orucun değerini düşüren davranışlardan sakınmak gerekir.
Tan
yerinin ağarması esnasında ufukta beliren aydınlıkla imsak (oruç) başlar.
Oruç tutmaya başlayan Müslüman, Allah rızasını kazanmak için
açlık ve susuzluğa direnir. Namaz kılarak, Kur’an okuyarak, ilim öğrenerek,
hayırlı işlere koşarak orucunu güzelleştirir. “Oruçlunun
ağız kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.” buyuran Hz.
Peygamber’in övgüsünü hak etmek için gün boyu sabreder. Allah’a
(c.c.) verdiği sözü tutan oruçlu kimse akşam vakti girince ilk mükâfatını alır.
Çünkü artık iftar
vaktidir. O günkü orucu son bulmuştur. Şükrederek iftarını
yapan oruçlunun asıl mükâfatı ise ahirettedir.
İftar
vakti ezanla duyurulsa da ezan yada top atılması orucunun açılma vakti değildir
İftar güneşin batmasıyla başlar. Rafadan tayfa top patladı videosundan görüntüler videonun içinde
Ramazan ayında gündüzleri oruç ve diğer ibadetlerle geçiren
Müslümanlar, yatsı vakti camilere koşarak yatsı namazından sonra yirmi rekâtlık teravih namazını
kılarlar. Bu namaz ikişer rekâtta ya da dört rekâtta selam verilerek kılınır. Teravih
namazı kılınırken aralarda cemaatle salavatlar getirilir. Güzel sesli
müezzinler ilahiler okurlar