Yeni esmaül hüsna ilahisi 2021
Esma ül hüsna yani Allahın güzel isimleri aslında daha fazladır ama Kur'anda geçen 99 tanesi seçilmiş bir tane olan Allah ismi ayrı tutulmuştur.Peygamberimizin bu isimleri ezberlemekle ilgili hadisi de yanlış anlaşılmamalıdır,hadisi hatırlayalım
“Allah'ın doksandokuz -yüzden bir eksik- ismi vardır. Bunları ezberleyip benimseyen (ihsâ) cennete girer.” Buhari müslim gibi sahih hadis kaynaklarında yer alan bu hadiste kastedilen bu isimlerin hepsini anlayıp ona göre yaşamak anlamına gelmektedir ki zaten bu isimlere göre yaşayan insan melek gibi evliya gibi bir insan olur,haliyle cenneti de haketmiş olur.Bu isimleri ve anlamlarını çocukken öğrenmekte önemli faydalar sağlar bu videoda anlamları da var
1 | EL ADL | العدل | Mutlak adalet sahibi, aşırılığa meyletmeyen | insanla ilgili |
2 | EL AFÜV | العفوّ | Hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde günahları affeden | insanla ilgili |
3 | EL ÂHİR | الآخر | Varlığının sonu olmayan | zâtî |
4 | EL ALÎ | العليّ | İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, aşkın | zâtî |
5 | EL ALÎM | العليم | Hakkıyla bilen | zâtî |
6 | ALLAH | الله | Varlığı zorunlu olan ve bütün övgülere lâyık bulunan zâtın özel kapsamlı adı | zâtî |
7 | EL AZÎM | العظيم | Zâtının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu | zâtî |
8 | EL AZÎZ | العزيز | Yenilemeyen yegâne galip | zâtî |
9 | EL BÂİS | الباعث | Ölümden sonra dirilten | kevnî |
10 | EL BÂKĪ | الباقي | Varlığının sonu olmayan | zâtî |
11 | EL BÂRİ’ | البارئ | Bir model olmaksızın canlıları yaratan | kevnî |
12 | EL BÂSIT | الباسط | Rızkı genişleten, ruhları bedenlerine yayan | kevnî |
13 | EL BASÎR | البصير | Gören | zâtî |
14 | EL BÂTIN | الباطن | Zâtının görülmesi ve mahiyetinin bilinmesi açısından gizli | zâtî |
15 | EL BEDΑ | البديع | Eşi ve örneği olmayan, sanatkârane yaratan | kevnî |
16 | EL BER | البرّ | İyilik eden, vaadini yerine getiren | zâtî |
17 | EL CÂMİ‘ | الجامع | Toplayıp düzenleyen, kıyamet günü hesaba çekmek için mahlûkatı toplayan | kevnî |
18 | EL CEBBÂR | الجبّار | İradesini her durumda yürüten, yaratılmışların halini iyileştiren | zâtî |
19 | EL CELÎL | الجليل | Azamet sahibi | kevnî |
20 | ED DÂR (Zâr) | الضارّ | Zarar veren | kevnî |
21 | EL EVVEL | الأوّل | Varlığının başlangıcı olmayan | zâtî |
22 | EL FETTÂH | الفتّاح | İyilik kapılarını açan, hakemlik yapan | insanla ilgili |
23 | EL GAFFÂR | الغفّار | Daima affeden, tekrarlanan günahları bağışlayan | insanla ilgili |
24 | EL GAFÛR | الغفور | Bütün günahları bağışlayan | insanla ilgili |
25 | EL GANÎ | الغنيّ | Her şeyden müstağni, kendi dışındaki her şey O’na muhtaç | zâtî |
26 | EL HABÎR | الخبير | Her şeyin iç yüzünden haberdar olan | zâtî |
27 | EL HÂDÎ | الهادي | Yol gösteren, murada erdiren | insanla ilgili |
28 | EL HÂFID | الخافض | Alçaltan, zillete düşüren | insanla ilgili |
29 | EL HAFÎZ | الحفيظ | Koruyup gözeten ve dengede tutan | kevnî |
30 | EL HAK | الحقّ | Fiilen var olan, mevcudiyeti ve ulûhiyyeti gerçek olan | zâtî |
31 | EL HAKEM | الحكم | Son hükmü veren | insanla ilgili |
32 | EL HAKÎM | الحكيم | Bütün emirleri ve işleri yerli yerinde olan | zâtî |
33 | EL HÂLİK | الخالق | Takdirine uygun bir şekilde yaratan | kevnî |
34 | EL HALÎM | الحليم | Acele ile ve kızgınlıkla muamele etmeyen | insanla ilgili |
35 | EL HAMÎD | الحميد | Övülmeye lâyık | zâtî |
36 | EL HASÎB | الحسيب | Kullarına yeten, onları hesaba çeken | insanla ilgili |
37 | EL HAY | الحيّ | Ebedî hayatla diri | zâtî |
38 | EL KĀBIZ | القابض | Rızkı tutan, canlıların ruhunu alan | kevnî |
39 | EL KĀDİR | القادر | Her şeye gücü yeten, kudretli | zâtî |
40 | EL KAHHÂR | القهّار | Yenilmeyen, yegâne galip | zâtî |
41 | EL KAVÎ | القويّ | Her şeye gücü yeten, kudretli | zâtî |
42 | EL KAYYÛM | القيّوم | Her şeyin varlığı kendisine bağlı olup kâinatı idare eden | kevnî |
43 | EL KEBÎR | الكبير | Zâtının ve sıfatlarının mahiyeti anlaşılamayacak kadar ulu | zâtî |
44 | EL KERÎM | الكريم | Fazilet türlerinin hepsine sahip | zâtî |
45 | EL KUDDÛS | القدّوس | Her eksikten münezzeh | zâtî |
46 | EL LATÎF | اللطيف | Yaratılmışların ihtiyacını en ince noktasına kadar bilip sezilmez yollarla karşılayan | insanla ilgili |
47 | EL MÂCİD | الماجد | Şanlı, şerefli | zâtî |
48 | MÂLİKÜ’l-MÜLK | مالك الملك | Mülkün sahibi | kevnî |
49 | EL MÂNİ‘ | المانع | Dilemediği şeyin gerçekleşmesine müsaade etmeyen, kötü şeylere engel olan | kevnî |
50 | EL MECÎD | المجيد | Şanlı, şerefli | zâtî |
51 | EL MELİK | الملك | Görünen ve görünmeyen âlemlerin sahibi | kevnî |
52 | EL METÎN | المتين | Her şeye gücü yeten, kudretli | zâtî |
53 | EL MUAHHİR | المؤخّر | Geriye bırakan | kevnî |
54 | EL MUĞNÎ | المغني | Zenginlik verip tatmin eden | kevnî |
55 | EL MUHSÎ | المحصي | Her şeyi tek tek ve bütün ayrıntılarıyla bilen | zâtî |
56 | EL MUHYÎ | المحيي | Can veren | kevnî |
57 | EL MUÎD | المعيد | Tekrar yaratan | kevnî |
58 | EL MUİZ | المعزّ | Yücelten, izzet ve şeref veren | insanla ilgili |
59 | EL MUKADDİM | المقدّم | Öne alan | kevnî |
60 | EL MUKĪT | المقيت | Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren, bilip gücü yeten ve koruyan | kevnî |
61 | EL MUKSİT | المقسط | Adaletle hükmeden | insanla ilgili |
62 | EL MUKTEDİR | المقتدر | Her şeye gücü yeten, kudretli | zâtî |
63 | EL MUSAVVİR | المصوّر | Şekil ve özellik veren | kevnî |
64 | EL MÜBDİ’ | المبدئ | İlkin yaratan | kevnî |
65 | EL MÜCÎB | المجيب | Dileklere karşılık veren | insanla ilgili |
66 | EL MÜHEYMİN | المهيمن | Kâinatın bütün işlerini gözetip yöneten | kevnî |
67 | EL MÜ’MİN | المؤمن | Güven veren, vaadine güvenilen | insanla ilgili |
68 | EL MÜMÎT | المميت | Öldüren | kevnî |
69 | EL MÜNTAKIM | المنتقم | Suçluları cezalandıran | insanla ilgili |
70 | EL MÜTEÂLÎ | المتعالي | İzzet, şeref ve hükümranlık bakımından en yüce, aşkın | zâtî |
71 | EL MÜTEKEBBİR | المتكبّر | Azamet ve yüceliğini izhar eden | zâtî |
72 | EL MÜZİL | المذلّ | Alçaltan, zillet veren | insanla ilgili |
73 | ENNÂFİ‘ | النافع | Fayda veren | kevnî |
74 | ENNÛR | النور | Nurlandıran, nur kaynağı | zâtî |
75 | ER RÂFİ‘ | الرافع | Yücelten, izzet ve şeref veren | insanla ilgili |
76 | ERRAHÎM | الرحيم | Bağışlayan, esirgeyen | zâtî |
77 | ERRAHMÂN | الرحمن | Bağışlayan, esirgeyen | zâtî |
78 | ERRAKĪB | الرقيب | Gözetleyip kontrol eden | insanla ilgili |
79 | ERRAÛF | الرؤف | Şefkatli | zâtî |
80 | ERREŞÎD | الرشيد | Bütün işleri isabetli ve hedefine ulaşıcı, irşad edici | zâtî |
81 | ERREZZÂK | الرزّاق | Bedenlerin ve ruhların gıdasını yaratıp veren | kevnî |
82 | ESSABÛR | الصبور | Çok sabırlı | insanla ilgili |
83 | ESSAMED | الصمد | Arzu ve ihtiyaçları sebebiyle herkesin yöneldiği ulular ulusu bir müstağni | zâtî |
84 | ESSELÂM | السلام | Esenlik veren | zâtî |
85 | ESSEMΑ | السميع | İşiten | zâtî |
86 | EŞŞEHÎD | الشهيد | Her şeyi gözlemiş olarak bilen | zâtî |
87 | EŞŞEKÛR | الشكور | Az iyiliğe çok mükâfat veren | insanla ilgili |
88 | ETTEVVÂB | التوّاب | Kullarını tövbeye sevkeden ve tövbelerini kabul eden | insanla ilgili |
89 | ELVÂCİD | الواجد | Dilediğini dilediği zaman bulan bir müstağni | zâtî |
90 | EL VÂHİD | الواحد | Bölünüp parçalara ayrılmaması ve benzerinin bulunmaması anlamında tek | zâtî |
91 | EL VÂLÎ | الوالي | Kâinata hâkim olup onu yöneten | kevnî |
92 | EL VÂRİS | الوارث | Varlığının sonu olmayan | zâtî |
93 | EL VÂSİ‘ | الواسع | İlmi ve merhameti her şeyi kuşatan | zâtî |
94 | EL VEDÛD | الودود | Çok seven, çok sevilen | insanla ilgili |
95 | EL VEHHÂB | الوهّاب | Karşılık beklemeden bol bol veren | insanla ilgili |
96 | EL VEKÎL | الوكيل | Güvenilip dayanılan | insanla ilgili |
97 | EL VELÎ | الوليّ | Yardımcı ve dost | insanla ilgili |
98 | EZZÂHİR | الظاهر | Varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilinin bulunması açısından âşikâr | zâtî |
99 | ZÜ’l-CELÂLİ ve’l-İKRÂM | ذو الجلال والإكرام | Azamet ve kerem sahibi | zâtî |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder