Cesaretli olması:
Uhud ve
huneyn savaşları Uhud savaşında en zor anlarda bile ordunun içinde olmuş yalınkılıç savaşmıştır
Huneyn savaşında başlangıçtaki bozgunda herkes kaçmaya başlamış bir tek o kalmıştır.....o kadar ki Hz Ali bile onun arkasında onu siper ederek savaşmıştır.
Mekke'de Müslüman
olmayanlar peygamberimize ve arkadaşlarına işkence yaptılar ve hakaret ettiler.
Onu engellemek için her türlü yolu denediler. Hz. Muhammed'i bu davetten
alıkoymak için önce mal, mülk, makam, mevki teklif ettiler. O da, "Güneşi
sağ elime, ayı da sol elime koysalar, yine de bu davadan vazgeçmem." demiştir.
Düşmanları peygamberimizi
bu şekilde yola getiremeyeceklerini anlayınca onu ve arkadaşlarım ölümle
tehdit ettiler. Aylarca Müslümanlara boykot uyguladılar. Hatta birkaç kez onu
öldürmeyi de plânladılar. Hattab'ın oğlu Ömer, Hz. Muhammed'i öldürmeye karar
vermişti. Onun bulunduğu eve doğru yöneldiğini gören peygamberimizin
arkadaşları telaşlanmaya başladılar. Bunun üzerine Hz. Muhammed, "Endişelenecek
bir şey yok. Eğer iyilik için gelmişse hoş geldi. Yok öyle değilse biz de ona
göre davranırız." dedi.
Allah, Hz. Muhammed'den
zorluklara karşı kararlı ve cesur olmasını, bu zorlu sınavda Allah'a
güvenmesini istemiştir. Allah'ın sözleri onu cesaretlendirmiş, ona umut
vermiştir.
"Allah'a güven. Vekil olarak Allah yeter." (33/Ahzâb suresi, 3),
Vetevekkel alellahi,ve kefa billahi vekiilaa
HAZRET-İ PEYGAMBERİN EŞŞİZ CESARETİ
YanıtlaSilPeygamber Efendimiz, son derece yüksek bir cesarete, kuvvet ve kahramanlığa sahib idi. Bir çok savaşlarda nice zırh giymiş kahramanlar kaçmaya mecbur kaldıklarını gördükleri halde o sebat etmiştir. Uhud ve Huneyn savaşlarında gösterdiği metinlik ve cesaret, her türlü düşüncenin üstündedir.Bir gece Medine dışından korkunç bir gürültü işitilmişti. Düşman tarafından bir baskın olduğu sanılmıştı. Herkesten önce Hazreti Peygamber kılıcını kuşanarak gürültü tarafına koşmuş ve başkaları daha yeni hazırlanırken kendisi geri dönerek: “Korkacak bir şey yok!” diye halkı sukunete kavuşturmuştu. Hazret-i Ali der ki: “Savaşlarda Hazret-i Peygamber kadar düşmana yaklaşan bir kimse bulunmazdı. Bir çok kez, savaş kızışıp başımız dara düşünce, Hazret-i Peygambere sığınırdık.”